Dental implantlarla bir veya birden fazla diş kaybında, hatta tam dişsizlik durumunda, kaybedilen tüm dişler çok kısa bir sürede geri kazanılmaktadır. Dişsiz alanlardaki kemik ve yumuşak doku yeterli ve sağlıklı ise implantlar ile üzerine takılacak dişler aynı gün içinde yapılabilmektedir. Sağlıklı dokularda tek bir diş eksikliğinde yapılacak tek bir implant, sadece 10-15 dakika kadar kısa bir sürede yapılabilmekte ve üzerine aynı gün içinde porselen, zirkonyum ya da akrilikten yapılan eksik diş takılabilmektedir. Çoklu diş hatta tüm diş eksikliklerinde 1-2 saat kadar kısa bir sürede implantlar yapılabilmekte ve aynı gün içerisinde porselen, zirkonyum ya da akrilikten eksik dişler takılabilmektedir.

Çene kemiğinde ve yumuşak dokuda erime ya da kayıp varsa, implant uygulamaya yetersizse; kemik artırma işlemi yapılması gerektiği için implant uygulama süresi uzamaktadır. Üst çene sinüs sarkmaları, travmatik diş çekimi, iltihap gibi sebeplere bağlı dikey ve yatay kemik dokusu yetersizliklerinde, kemik tozu uygulamaları ile kaybedilen kemik dokusu yeniden kazanılmakta ve 4-6 ay gibi bir sürede implant uygulanmaya hazır hale gelmektedir.

Kaybedilen dişlerin geri kazanılması için günümüzde de hala uygulanan köprü ve hareketli protez uygulamalarına nazaran diş implant uygulamaları, daha koruyucu, daha konforlu ve daha fonksiyoneldir. Porselen köprü uygulamalarında, diş eksikliğine bakan komşu sağlıklı dişler porselene yer açmak için kesilmekte ve koruyucu mine dokusu dişten aşındırılmaktadır. Dişlerde hassasiyet ve diş kesiminin derinliğine bağlı olarak da kanal tedavisi ihtiyacı doğabilmektedir. İmplant uygulaması ile komşu sağlıklı dişler ve çene kemiği korunmaktadır. Hareketli protezlerin yeme-içme, konuşma sırasında yerinden oynaması ve gıdaları parçalama, kesme yetersizliği de implant uygulamaları ile ortadan kalkmaktadır. İmplant destekli sabit protezlerle daha konforlu ve etkin konuşma ve çiğneme yapılabilmektedir.

İleri derecede sağlık problemi olmayan ve doktoru tarafından bir engel belirtilmediği sürece her hastaya uygulanabilir. Özellikle yakın zamanda baş-boyun bölgesinden radyoterapi görmüş, kontrolsüz diyabet (şeker) hastalığı, yakın zamanda organ nakli olmuş, ileri derece kemik hastalığı olan ve buna bağlı bifosfanat içerikli ilaç kullananlarda, doktoru tarafından sakıncalı görünen hastalarda uygulanması kontrendikedir. Ayrıca yoğun sigara tüketimi ve kötü ağız hijyeni, operasyon alanının iyileşmesini ve sonrasında dokuların sağlığının korunmasını tehdit edeceğinden implant uygulanmasına engel teşkil eder.

Diş implantı, erken yaştaki diş eksikliklerinde; diş ve çene gelişimini tamamlamış, ileri yaşlarda genel sağlığı iyi olan her hastaya uygulanabilir.

Bir veya birden fazla implant uygulanacak her durumda lokal anestezi altında ağrısız işlem yapılabilmektedir. Tabii ki bir implant uygulanacak bölge ile fazla sayıda implant uygulanacak cerrahi alan büyüklüğü birbirinden farklı olacaktır. Operasyon sonrası reçete edilen ilaçlar kullanıldığı ve operasyon alanı korunduğu ve hijyeni için gerekli işlemler yapıldığı sürece günlük hayattan uzaklaşacak derecede herhangi bir ağrı ve ödem olmamaktadır.

Kemik yüksekliği ve genişliği ideal ölçülerde olduğunda kesiksiz-dikişsiz kapalı cerrahi ile implant uygulanabilir. Bunun için gerektiğinde tomografik görüntüler alınabilir. Bu tarz operasyonlardan sonra hemen hemen hiç ağrı olmaz, hatta implant stabiliteleri iyi olursa aynı gün içinde protezler de takılabilir.

Doğal dişler gibi diş implantlarının olduğu alanlar düzenli olarak fırçalanmalı, günlük gargara ve diş ipi kullanımı ile bakımı desteklenmelidir. 6 aylık kontrollerle ağız ve diş-implant sağlık durumu takip edilmelidir.

İleri derecede tütün-alkol kullanımı ve kötü beslenmeden uzak durulduğu, iyi bir ağız hijyeni sağlandığı sürece implantların da ömrü uzun olacaktır. İmplantlara ömür biçmek doğru değildir. İmplantların ağızda kalış süreleri doğru bir uygulama ve iyi bir bakıma bağlıdır.

Türkiye ve diğer ülkelerde yüzlerce implant markası satışa sunulmuştur. Burada en önemli kriter, menşei ya da markasından ziyade ilgili bakanlıkça onayı bulunan ve doktorunuz tarafından tavsiye edilendir. Her marka kendine göre farklı fiyat ve avantaj sunacaktır. Burada hekimin hastanın kemik tipine uygun gördüğü, kullanımına aşina olduğu ve ilgili bakanlıkça onaylı olan ürünü kullanması daha doğrudur.